Yüksek enerjili insanları anlamıyorum. Kendileri iyi işler yapmaktansa karabüyünün masum(!) versiyonlarına yatırıyorlar enerjilerini, farkında değiller. O enerjiyi sorumlulukla birleştirip dünyayı bi adım öteye götürebilecekken, oyalanıyorlar. Çünkü küçümsüyorlar kendilerini, yo ben o kadar güçlü değilim, daha çocuk ruhum. Ruh aynalarından kaçmak ne işe yarıyor?
Gördüm seni, kanıtlarım var kaçamazsın değil kaçma lütfen kendinden.
Ve o enerji çok fazla oyalanıp durmak için, farkındalar bu yüzden kendilerini döngülere hapsedip o çemberin tam ortasında mutsuz bir şekilde oturuyorlar.
Misal: ‘Kocam çok düşüncesiz’ x10
Misal: ‘Beni hiç anlamıyorsunuz’ x15
Misal: ‘İnsanlardan/erkeklerden/hayattan nefret ediyorum’ x30
Fark etmek öyle kolay ki. Bir insanla oturup konuştuğun bir saat içerisinde dönüp dolaşıp aynı cümleyi farklı sözcüklerle ifade etmek, niye? Her yıl oturup konuşsan her yıl aynı şey, ufak baharat değişiklikleriyle aşçı hep aynı yemeği pişiriyor. Sonra hayatının renksizliğinden, istediği yerde olmadığından bahsediyor üstelik. Ey yüksek enerjili aşçı, yeni tarifler öğren. Hiç olmazsa tencereyi değiştir. Veya daha güzeli konmari yap 🙂
Konmari döngüleri kırmaya yardımcı bir araç. Takıldığın yerleri sevip sevmediğini sorguladığın. Sonunda kendini daha tarafsız görüp daha çok sevebildiğin. Konmari güzel bişey.
Dediğim o değildir ki mükemmel olmayan her şey çeksin gitsin, uyum sağlayamıyorsa nesli tükensin. Hayır. Ufacık anlamsız şeylerde keyfi yakalayabiliyorken insan, hayatının büyük bir bölümünü ayırdığı varlıkları belki diseke edip öyle analiz etmeli. ‘Bu ufak parçasına bayılıyorum, burası da çok güzel, bunu görmek bile istemiyorum, bence bu parçayı çöpe atabiliriz, a bak ama böyle tatlı bir parça da varmış burada!’. Joy’u ön plana çıkart diyor konmari, bütün hayatın çılgın bir joy olsun demiyor. Sevdiğin parçalara odaklan, tutacaksan bütünü.
Hayatın büyüsünü, yaşam enerjimizi döngülere hapsediyoruz, dönüp duruyoruz. Biz yüksek enerjimizle dönüp durdukça enerjimizi çekiyor çember, girdap oluşturuyor, daha da batıyoruz üstelik.
Bir yerde anlamak, yeterli demek ve döngüyü koparıp yola devam etmek gerek.
cf<n okko 0* (bu da kedimin imzası olsun :))
Okur yazar kedi 🙂 Çok iyiymiş. İlgi çekici bir anlatım tarzı. Elinize sağlık.
BeğenLiked by 2 people
Patisinin izini silmeye kıyamadım ne yapayım.
Başka türlü anlat deseler anlatamayacağımdan böyle durum, çok teşekkür ederim 🙂
BeğenLiked by 2 people